Son dakika haberleri… Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Burhan Felek Salonu’nda “3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni”nde açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması’nın hayırlı olmasını diliyorum.
İmam hatiplerin bütün öğrencilerini kapı dışı etmişlerdi. Türkiye genelindeki imam hatipli öğrenci sayısı 60 bine düşmüştü. Şimdi ise 1 milyon 300 bin imam hatipli var.
Siyasette de sivil toplumda da zaferin parolası uhuvvettir, vahdettir. Asıl etki, mücadeleyi örgütlü bir şekilde yürütmekle sağlanır.
Bugün ilahiyat yıldızları ödüllerini de takdim edeceğiz.
Vakıf ve derneklerimiz hayırda yarışırken, kesinlikle tefrikaya düşmemeli, mutlaka dayanışma içinde hareket etmelidir.
Gençlerimize ufuk ve vizyon kazandıran çalışmalara sahip çıkmak en öncelikli vazifemizdir. Gelecekte de sizlerle beraber ülkemizin tüm gençlerinin yanında olmayı sürdüreceğiz. İlahiyat fakülteleri tarihi, misyonu ve serencamı itibarıyla kesinlikle sıradan yükseköğretim kurumları değildir. İmam hatipler gibi ilahiyatlar da ülkemizin belli dönemlerine ayna tutan müesseselerdir.
“GASSAL YETİŞTİRMEK İÇİN İMAM HATİP AÇTILAR”
Bir zamanların Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, Cağaloğlu’nda bir konferansında dinledim. Dediler ki bizlere ‘bak cenazelerimiz yıkanamıyor, ortada kaldı. Ölülerimizi yıkayacak, gassal yetiştirecek kurslar açı’ bize böyle talimat verdi. Biz de diyor, ‘gassal yetiştirmek üzere kurslar açtık.’ İmam hatiplerin mazisi oraya dayanır. Gassal yetiştirmek için açılmış okullar. Benim imam hatipteki İngilizce hocam siz ‘Ölü yıkamak için mi geldiniz buraya?’ Bizim nereye gideceğimizi nereye varacağımızın farkında değildi.
28 ŞUBAT DARBECİLERİNE SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Tek parti faşizmini yeniden hortlatmaya çalışan 28 Şubat zihniyeti, imam hatipler ve meslek liseleriyle birlikte ilahiyat fakültelerini de hedef almıştır. 1000 yıl sürecek denen 28 Şubat karanlığına 3 Kasım 2002 seçimleri ile son verdik.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şiarı ile ülkemizde merkezinde demokrasinin, özgürlüklerin olduğu yeni bir dönemi başlattık. Türkiye’de sessiz bir devrimi gerçekleştirdik.
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL DÜZENLEME
(Kılıçdaroğlu) Gelin dedi, başörütüsü ile ilgili yasal bir düzenleme yapalım. Yasal bir düzenlemeye gerek yok ki. Bize oyun mu çekmeye çalışıyorsun. Anayasal bir düzenleme yapalım bu işi bitirelim. Anayasal düzenleme metnini Meclis’e gönderdik. Samimiyetlerini göreceğiz.
“DERTLERİ ÇOCUK İSTİSMARINA TEPKİ KOYMAK DEĞİL”
Hepimizin içini acıtan bir istismar vakası üzerinden 28 Şubat heveslisi kişiler içlerindeki kin ve nefresi kusmak istediler. Bugün ortalığı yıkan kişilerin geçmişine baktığımızda ne kadar kirli ne kadar çifte standartla dolu olduğunu görüyoruz. Biliyoruz ki bunların dertleri çocuk istismarına tepki koymak değil, kin ve nefret duygularını sergileyebilecekleri zemin hazırlamaktır.
“SON SÖZÜ MİLLETİMİZ SÖYLEYECEK”
Meclis’e sunduğumuz anayasa değişikliği ile başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken sapkın akımların hedefi halne gelen aile müesseini de bu anayasa metnine koyacağız. Temennimiz teklifimizin Meclis’ten geçmesidir. Bu süreçte bir yol kazası yaşanırsa son sözü milletimiz söyleyecektir.